TİROİD BEZİ
– Tiroid bezi, Amfibilerdeki bir iki örnek hariç, bütün omurgalı türlerinde bulunan bir endokrin bezdir.
– Bez, milattan önceki yıllarda yazılmış olan tıp kitaplarında insanda tanımlanmış ve daha sonraları da Wharton 1600’lü yıllarda beze, insanda bir kalkan şekli göstermesi nedeniyle, eski yunanca da bu anlama gelen thyreos adını vermiştir.
– Tiroid bezi, diğer endokrin bezlerden yapısal ve fonksiyonel olarak farklıdır.
– Yapısal olarak, vücutta tek foliküler yapıda olan endokrin bezdir.
– Fonksiyonel olarak da tiroid bezi salgısının ön şeklini ürettikten sonra bir süre, bu salgıyı saklar ve daha sonra vücudun ihtiyacına göre, son şeklini alan salgı ürünü bezden boşalır.
– Diğer endokrin bezlerden farklı ikinci bir fonksiyonel özelliği de, bezin çok fazla miktarda iyot biriktirebilmesidir. Bez, kan plazmasından 50-200 misli kadar fazla iyot içerir.
Tiroid bezinin farklı hayvan gruplarındaki anatomisi
-Omurgasız hayvanlarda, omurgalılarda bilinen anlamda tiroid bezi yoktur.
– Ancak, bazı omurgasız örneklerinde tiroid bezine analog yapılar vardır, diğer bazılarında ise, tiroid hormonlarına benzeyen salgıların varlığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Örneğin, süngerlerin ve mercanların kalkerli iskeletleri analiz edildiklerinde, yapıca tiroid hormonlarına benzeyen iyotlu tirozinleri içerdikleri saptanmıştır.
– Deniz analarının metamorfozlanmaları esnasında, vücutlarının neresinden salındığı henüz saptanmamış olan, tiroksine benzer bir maddenin üretildiği bilinmektedir.
– Midyelerin bissus iplikleri, Toprak solucanlarının ketaları ve Tatlısu salyangozlarının radulaları iyotlu proteinleri içermektedirler.
– Bu omurgasız örneklerinde, tiroid bezi olmamasına rağmen, iyotlu proteinlerin ya da tiroksine benzer maddelerin üretimi, muhtemelen deneysel olarak tiroid bezleri çıkarılmış memeli hayvanlarda olduğu gibidir. Yani, çeşitli vücut dokuları, hayvanın ihtiyacı için, bu tip salgı üretimi yaparlar.
– Memelilerde deneysel olarak tiroid bezi ameliyatla çıkarılmış bireylerde, bazı vücut dokularının hücreleri belirli proteinleri, belirli oranlarda iyotlar. Bu yolla da, çok düşük düzeyde de olsa tiroid hormonlarına benzer hormonların üretimi yapılmış olur.
– Bütün omurgalıların tiroid bezlerindeki temel ortak yapı, bezin foliküllerden yapılı oluşudur.
– Protokordatlarda, kordalılarda bulunan tipik tiroid bezi yoktur. Ancak örneğin, Amphioxus’ ta olduğu gibi, farinksin ventralinde bulunan endostilin tiroid bezi ile fonksiyonel yönden benzerlikleri vardır.
– Endostil hücreleri tiroid bezi folikül hücrelerinde olduğu gibi, iyodu tutarlar. I131 verilen hayvanlarda endostil hücrelerinin, radyoaktif iyodu bağladıkları deneysel olarak gösterilmiştir.
– Bu sonuç, endostilin tiroid bezi salgısına benzer, salgılama yaptığını işaret eder.
– Tiroid bezi, Amfibilerdeki bir iki örnek hariç, bütün omurgalı türlerinde bulunan bir endokrin bezdir.
– Bez, milattan önceki yıllarda yazılmış olan tıp kitaplarında insanda tanımlanmış ve daha sonraları da Wharton 1600’lü yıllarda beze, insanda bir kalkan şekli göstermesi nedeniyle, eski yunanca da bu anlama gelen thyreos adını vermiştir.
– Tiroid bezi, diğer endokrin bezlerden yapısal ve fonksiyonel olarak farklıdır.
– Yapısal olarak, vücutta tek foliküler yapıda olan endokrin bezdir.
– Fonksiyonel olarak da tiroid bezi salgısının ön şeklini ürettikten sonra bir süre, bu salgıyı saklar ve daha sonra vücudun ihtiyacına göre, son şeklini alan salgı ürünü bezden boşalır.
– Diğer endokrin bezlerden farklı ikinci bir fonksiyonel özelliği de, bezin çok fazla miktarda iyot biriktirebilmesidir. Bez, kan plazmasından 50-200 misli kadar fazla iyot içerir.
Tiroid bezinin farklı hayvan gruplarındaki anatomisi
-Omurgasız hayvanlarda, omurgalılarda bilinen anlamda tiroid bezi yoktur.
– Ancak, bazı omurgasız örneklerinde tiroid bezine analog yapılar vardır, diğer bazılarında ise, tiroid hormonlarına benzeyen salgıların varlığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Örneğin, süngerlerin ve mercanların kalkerli iskeletleri analiz edildiklerinde, yapıca tiroid hormonlarına benzeyen iyotlu tirozinleri içerdikleri saptanmıştır.
– Deniz analarının metamorfozlanmaları esnasında, vücutlarının neresinden salındığı henüz saptanmamış olan, tiroksine benzer bir maddenin üretildiği bilinmektedir.
– Midyelerin bissus iplikleri, Toprak solucanlarının ketaları ve Tatlısu salyangozlarının radulaları iyotlu proteinleri içermektedirler.
– Bu omurgasız örneklerinde, tiroid bezi olmamasına rağmen, iyotlu proteinlerin ya da tiroksine benzer maddelerin üretimi, muhtemelen deneysel olarak tiroid bezleri çıkarılmış memeli hayvanlarda olduğu gibidir. Yani, çeşitli vücut dokuları, hayvanın ihtiyacı için, bu tip salgı üretimi yaparlar.
– Memelilerde deneysel olarak tiroid bezi ameliyatla çıkarılmış bireylerde, bazı vücut dokularının hücreleri belirli proteinleri, belirli oranlarda iyotlar. Bu yolla da, çok düşük düzeyde de olsa tiroid hormonlarına benzer hormonların üretimi yapılmış olur.
– Bütün omurgalıların tiroid bezlerindeki temel ortak yapı, bezin foliküllerden yapılı oluşudur.
– Protokordatlarda, kordalılarda bulunan tipik tiroid bezi yoktur. Ancak örneğin, Amphioxus’ ta olduğu gibi, farinksin ventralinde bulunan endostilin tiroid bezi ile fonksiyonel yönden benzerlikleri vardır.
– Endostil hücreleri tiroid bezi folikül hücrelerinde olduğu gibi, iyodu tutarlar. I131 verilen hayvanlarda endostil hücrelerinin, radyoaktif iyodu bağladıkları deneysel olarak gösterilmiştir.
– Bu sonuç, endostilin tiroid bezi salgısına benzer, salgılama yaptığını işaret eder.